Hakaret suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi ile 131. maddesi arasında düzenlenmiştir. Hakaret suçu iki farklı şekilde işlenebilir:
1) Somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi suretiyle kişinin şeref ve saygınlığının zedelenmesi. Bir kişiye asılsız bir şekilde hırsız demek gibi,
2) Genel ve soyut nitelikteki söz ve davranışlarla, yani sövme, küfür yoluyla kişinin değersizleştirilmesi, rencide edilmesi.
Hakaret suçu doğrudan kişinin birey olmaktan kaynaklanan kişilik haklarına saldırıdır. Hakaret suçu ile sosyal bir kavram olan şeref ve kişinin özsaygısı korunmaktadır. Bu nedenle, hakaret suçu ancak gerçek kişiler aleyhine işlenebilir, tüzel kişilere karşı hakaret suçu işlenemez.
İÇİNDEKİLER
Hakaret Suçu Şikayete Tabi Midir?
Hakaret suçunun temel şekli, şikayete bağlı suçlar kategorisinde yer alır (TCK. m.125/1). Suçun mağduru, hakaret edeni ve hakareti öğrendiği tarihten başlamak üzere 6 ay içerisinde şikayet hakkını kullanmak zorundadır. Aksi takdirde şikayet hakkını kaybeder.
Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu (TCK m.125/3) şikayete tabi değildir. Bu nedenle hakaret suçunun bu şekli için herhangi bir şikayet süresi sınırlaması yoktur. Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçun işlenmesi halinde cumhuriyet savcılığı re’sen soruşturma açar.
Hakaret Suçunda Uzlaştırma
Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu hariç, tüm hakaret suçları (TCK md.125/1-2-3), taraflar arasında uzlaştırma prosedürü uygulanmasını gerektiren suçlardandır. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir.
Hakaret suçları nedeniyle yapılan yargılamalar asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.
Hemen belirtelim ki, kamu görevlisine ve cumhurbaşkanına hakaret suçu, şikayete tabi suçlardan olmadığından uzlaştırma kapsamında değildir.
Hakaret Suçu Nasıl İşlenir?
Hakaret suçunun oluşmasına neden olan sözlerin tek tek kanunda sayılması imkansızdır. Suçun vücut bulması için kişinin onur, şeref veya saygınlığını rencide edecek somut bir fiil veya olgu isnat edilmeli veya sövme yoluyla kişinin onur, şeref veya saygınlığına saldırılmalıdır. Görüldüğü üzere, hakaret suçunda önemli olan kişiyi rencide eden, toplum içinde değersizleştiren fiillerin cezalandırılmasıdır.
Hakarete uğrayanın kişisel özellikleri dışında kalmak şartıyla kendisine isnat edilen fiil veya olgu ispatlandığı takdirde hakaret suçu oluşmaz. Ancak kişinin sabıka kaydında isnat edilen suçun bulunması hakaret suçunun oluşmasını engellemez
Hakaret suçunu teşkil eden fiiller, sözle işlenebileceği gibi yazı, şekil, görüntü, el işareti veya mimiklerle de işlenebilir.
Hakaret Suçunu Oluşturmayan Söylem Ve Eylemler Nelerdir?
Kaba ve nezaketsiz söz ve davranışlar hakaret suçunu oluşturmaz. “Terbiyesiz, saygısız, kindar, yalancı, lan, ulan, bencil” vb. kaba ve nezaketsiz sözler hakaret suçu oluşturmaz. Olgusal bir gerçeği ifade eden sözler de hakaret suçu teşkil etmez. Hakaret sayılmayan kelimeler, kanunda tek tek sayılmış değildir. Bir kelime veya söz, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte değilse hakaret suçu oluşmaz. Beddua niteliğindeki sözler hakaret suçunu oluşturmaz.
Yargıtay İçtihatlarına göre, isim belirtmeden bazı hakaret içerikli söylemlerde bulunmak hakaret suçu saymamıştır. Çünkü, söz konusu durumda suçun unsuru olan matufiyet unsuru (suçun bir kişiye yöneltilmesi) gerçekleşmediğinden sanığa hakaret suçu nedeniyle ceza verilmemesine karar vermiştir. (TCK m. 126)
Dilekçe hakkı ve eleştiri, basının haber yayımlama hakkı, iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında söylenen söz ve yapılan davranışlar hakaret suçunu oluşturmaz.
Yargıtay’ın kabulüne göre, kamuoyu tarafından yaptıkları işler nedeniyle bilinen, tanınan kişilere yönelik eleştiriler, normal kişilere yöneltilen eleştirilerden daha sert ve ağır olabilir. Bu kişilerin normal kişilere göre eleştiriye daha açık olmaları ve eleştiriye tahammül etmeleri gerekir. Bu kapsamda ifade özgürlüğünün daha geniş olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Hakaret Suçunun Mağdurun Yüzüne Karşı veya Yokluğunda İşlenmesi
Mağdurun yüzüne karşı hakaret suçunda, mağdurun hakaret içeren söz veya davranışları o an öğrenmesi yeterlidir. Mağdura telefon, mail, mektup vb. gibi iletişim yöntemleri kullanılarak yapılan hakaret de mağdurun yüzüne karşı yapılmış sayılır. Mağdurun bu iletişim araçlarıyla kendisine yapılan hakareti öğrenmesi hakaret suçunun oluşması için yeterlidir.
Mağdurun yokluğunda hakaret suçu ise, mağdurun yokluğunda hakaret eden kişinin söz ve davranışlarını en az 3 kişinin öğrenmesiyle oluşabilir. Hakaret edilen ortamda mağdurun olmadığı hallerde kanun hakaret teşkil eden fiilin 3 kişiyle ihtilat halinde işlenmesi şartını aramaktadır. Bu üç kişi içerisinde hakaret edenin kendisi dahil değildir. Üç kişinin aynı yerde olması değil, üç kişinin hakareti öğrenmesidir.
İleti Veya İnternet Yoluyla Hakaret Suçu
TCK’nın 125/2 maddesi, ileti yoluyla hakaret edilmesini suç olarak kabul etmiştir. İleti yoluyla yapılan hakaretlerin ceza miktarları aynı olsa da; bir kısmı huzurda hakaret suçu, bir kısmı da gıyapta hakaret suçu kapsamında cezalandırılmaktadır. İleti yoluyla hakaret suçunun huzurda oluşabilmesi için iletiyi gönderenin fiili icra ederken mağduru hedeflemesi veya mağdurun fiilini öğrenebileceğini istemesi şarttır.
Gıyapta hakaret suçunun oluşması için hakaret içerikli söylemin en az 3 kişi tarafından duyulması gerekir. İleti yoluyla işlenen hakaret suçunun cezası da üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıdır.
TCK 125/2. maddesi anlamında ileti olarak kabul edilen iletişim vasıtaları şunlardır:
- Mektup,
- E-mail,
- Whatsapp mesajları, Whatsapp gruplarına gönderilen mesajlar,
- Cep telefonuyla SMS,
- Telefon konuşmaları,
- İnstagram, Twitter, Facebook vb. sosyal medya hesaplarından mesajlaşma.
Hakaret suçunun huzurda işlenmemesine rağmen, Kanun tarafından huzurda işlenmiş gibi cezalandırılan hali ise, ileti yoluyla yapılan hakarettir. 5237 sayılı TCK’nın 125/2. maddesinde, “Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.” demek suretiyle, tahkir edici nitelikteki fiilin, ileti yoluyla mağduru hedef alması durumunda failin huzurda hakaret etmiş gibi cezalandırılacağı belirtilmiştir.
İnternet yoluyla hakaret, kolay ispatlanabilecek bir suç çeşididir. Bu nedenle, e-mail, facebook, skype, messenger, whatssap, twitter vb. gibi sosyal medya araçlarıyla doğrudan mağdurun hedef alınarak hakaret edilmesi de hakaret suçunu oluşturur.
Başkasından gelen hakaret içerikli bir e-mail mağdura “forward” edilerek gönderildiğinde dahi hakaret suçu oluşur. İnternet yoluyla işlenen hakaret suçlarının her suçun özelliğine göre teknik olarak nasıl ortaya çıkarılacağı bir ceza avukatı ile görüşülmelidir.
Hakaret Suçunda Mağdurun Belirlenmesi (TCK m.126)
Hakaret teşkil eden fiilde mağdurun ismi açık bir şekilde belirtilmemiş olabilir. Mağdurun kim olduğunun belli olmaması, yani hakaretin kime yöneltildiğinin açık olmaması halinde hakaret suçu cezasız kalabilir. Mağdurun kim olduğunun açık olmadığı hallerde, mağdurun belirlenmesine ilişkin kanuni karineye göre; hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksamaya yer vermeyecek bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır.
Hakaret Suçunun Haksız Fiile Bir Tepki Olarak İşlenmesi (TCK m.129)
Başka bir makalemizde değindiğimiz gibi haksız tahrik, genel bir ceza indirimi nedenidir.
TCK 129/1. maddesine göre, hakaret suçunun bir haksız fiile tepki olarak işlenmesi halinde faile ceza verilmeyebilir veya cezası 1/3’üne indirilebilir.
TCK 129/2. maddesine göre, hakaret suçunun yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi halinde faile ceza verilmez.
Genel bir ceza hukuku kurumu olan haksız tahrik, hakaret suçunda özel bir şekilde düzenlendiğinden; fail hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun genel haksız tahrik hükümleri uygulanmadan özel bir düzenleme olan TCK m.129 hükümleri uygulanır.
TCK’nın 129. maddesinin uygulanma şartları oluştuğu durumda genel haksız tahrike ilişkin aynı Kanun’un 29. maddesinin uygulanma imkânı bulunmamaktadır. TCK’nın 129. maddesinin birinci fıkrasındaki hüküm, aynı Kanun’un 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hâlinden öncelikle cezai sonuçları açısından farklıdır.
TCK 29. maddede haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen failin cezasında, maddede öngörülen oranda indirim yapılacağı düzenlenmişken TCK’nın 129. maddedeki özel haksız tahrik hâlinde, failin cezasında indirim yapılabileceği gibi ceza vermekten de vazgeçilebileceği belirtilmiştir. TCK’nın 129. maddesinde hakaret fiilinin haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi yeterli görülmüş, ayrıca fiilin hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında işlenmiş olması aranmamıştır. Aradan uzunca bir süre geçtikten sonra gösterilen tepkinin bu düzenleme kapsamında değerlendirilmesi söz konusu olmayacaktır.
Hakaretin haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi için her şeyden önce ortada haksız bir fiil söz konusu olmalıdır. Kanun haksız bir fiilden bahsettiği için bu fiilin hukuka aykırı olması yeterli olup mutlaka suç olması ya da özel hukuk anlamında bir haksız fiilin varlığı gerekmez. Bununla birlikte haksız olarak nitelendirilebilecek her türlü fiil de sanık lehine bu düzenleme kapsamında değerlendirilmemelidir.
Hakaret suçunun kasten yaralama fiiline tepki olarak işlenmesi halinde faile ceza verilmeyebilir.
TCK’nın 129/3. maddesine göre hakaret suçunun iki kişi tarafından karşılıklı işlenmesi halinde karşılıklı hakaret suçu meydana gelir. Karşılıklı hakaretin aynı zaman diliminde gerçekleşmesi şart değildir. Karşılıklı hakaret suçunun işlenmesi halinde hakim, taraflardan birine veya her iki tarafa ceza vermeyebilir veya cezayı 1/3’üne kadar indirebilir.
Hakaret Suçunun Cezası Nedir?
Basit Hakaret Suçu Cezası
Hakaret suçunun basit şeklinde cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.
5237 sayılı TCK’nın 125/1. maddesine göre; “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.”
Nitelikli Hakaret Suçu Cezası
Hakaret suçunun nitelikli hallerinde cezası, 1 yıl ile 2 yıl arasındadır.
5237 sayılı TCK’nın 125/3. maddesine göre; “Hakaret suçunun;
- Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
- Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
- Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, işlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.”
7243 sayılı Kanun’un 28. Maddesine göre, Kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeline karşı görevleri sebebiyle işlenen hakaret suçunda, ceza yarı oranında arttırılır. Ayrıca hükmedilen hapis cezası ertelenemez.
Alenen Hakaret Suçu Cezası
TCK’nın 125/4. maddesine göre; “Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri (1/6) oranında artırılır.” Örneğin, gazeteye demeç vermek suretiyle veya kendi sosyal medya hesabından herkesin görebileceği şekil hakaret etmek hakaret suçunun aleni bir şekilde işlenmesine neden olur.
Aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli değildir. Hakaret konusu söz veya davranışın belirlenemeyen sayıda kişi tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması halinde alenen hakaret suçu işlenmiş olur.
Kurul Halinde Çalışan Kamu Görevlilerine Hakaret Suçu Cezası
TCK’nın 125/5. Maddesine göre; “Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.” TCK’nın 43. Maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümleri gereği belirlenen cezanın miktarı ayrıca 1/4’ten 3/4’e kadar arttırılır.
Cumhurbaşkanına Hakaret Suçu ve Cezası
Cumhurbaşkanına hakaret suçu, TCK’nın 299. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanına hakaret suçu ile Cumhurbaşkanının toplumsal değeri konusunda toplumun sahip olduğu duygu ve düşünceleri sarsan fiil ve sıfatların isnat edilmesi cezalandırılmaktadır.
Cumhurbaşkanına hakaret suçunun kovuşturulması Adalet Bakanlığı’nın iznine tabidir.
5237 sayılı TCK’nın 299. Maddesine göre; Cumhurbaşkanına hakaret suçunun cezası 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıdır. Suçun alenen işlenmesi halinde verilecek ceza 1/6 oranında arttırılır.
Cumhurbaşkanına hakaret suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası, adli para cezasına çevrilebilir, ertelenebilir veya sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.
Hakaret Suçu ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB), sanığın kasıtlı suçlarda 5 yıl gözlenmesi ve sanık hakkında verilen hükmün bu süre boyunca hiçbir sonuç doğurmaması, sanığın bu sürede yeni bir suç işlememesi halinde hakkındaki davanın düşmesi olarak açıklanabilir.
HAGB kararı verilmesinin önemli şartlarından biri mağdurun uğradığı zararın giderilmesi şartıdır. Hakaret suçu yönünden bu şart aranmamaktadır. Çünkü, hakaret suçu nedeniyle uğranılan doğrudan bir maddi zarar yoktur.