KKIS nin Feshi Halinde Kira Tazminatı ‘nın talep edilebilmesi mümkün değildir. Zira Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin geriye dönük feshi halinde, sözleşme sanki hiç yapılmamış gibi kabul edilerek menfi zarar kapsamında yapılan edimlerin iadesi gerekecektir. Bu kapsamda arsa sahibi, müteahhide devrettiği daire ve arsa paylarını geri alacak, buna karşın müteahhit ise inşaat için yaptığı maliyetin tamamını arsa sahibinden talep edebilecektir.
Diğer bir ifade ile sözleşme hiç yapılmamış gibi kabul edileceğinden dolayı ortadan kalkmış olan KKIS nin Feshi Halinde Kira Tazminatı ‘nın talep edilebilmesi mümkün olmayacaktır. Nitekim aşağıdaki Yargıtay Kararında keyfiyet açık bir dil ile ifade edilmiştir.
Ancak istisna olarak; eğer arsa üzerinde bir yapı varsa ve KKİS ile beraber bu yapı yıkılmış ise bu durumda hak sahibinin talep edebileceği kira kaybı, artık müspet zarar değil, menfi zarar kapsamında olacağından dolayı sözleşmenin geriye yönelik feshi halinde menfi zarar kapsamında kalan kira kaybı tazminatının müteahhitten talep edilebilmesi mümkün olacaktır
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2018/758 E., 2018/2410 K.
“İçtihat Metni”
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalılar tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, Düzenleme Şeklinde Yapılmış Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşlığı İnşaat Sözleşmesi’nin feshedildiğinin tespiti, menfi zararın tahsili, ipotek bedelinin tespiti ile 1.000,00 TL’lik kısmının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacı taraflar arasında Düzenleme Şeklinde Yapılmış Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmeye göre Aşağı …. Mahallesi, 996 Ada 1, 2, 3 ve 4 parsel numaralı taşınmazlar üzerinde konut yapılacağını, bunun karşılığında davacı …’e 4 adet daire verilmesi ve dairelerin 30 ayda tamamlanacağının kararlaştırıldığını, fakat davalıların sözleşme gereği kendi edimlerini ifa etmediklerini belirterek sözleşmenin fesh edildiğini tespitine 996 Ada 8 ve 9 nolu parsellerin 1133 m²’sinin ifraz edilerek davacı adına tesciline, sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle 1.000,00 TL menfi zararın tahsiline ve taşınmazlar üzerine davalılarca koyulmuş olan ipoteklerdan dolayı ödenmek zorunda kalınacak miktarın tespiti ve 1.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiş, davalılar davaya cevap vermemiş mahkemece tapu kayıtlarının iptâli ile davacı adına tesciline, 28.800,00 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline, ipotek bedeline ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu 355 ve devamı maddelerde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, sözleşme kat karşılığı inşaat sözleşmesi olarak yapılmıştır
Dava konusu edilen 996 ada 8 parsel sayılı taşınmaz aynı ada 1 ve 6 parsel sayılı taşınmazların birleştirilmesinden oluşmuş olup bahsi geçen 6 nolu parsel sayılı taşınmaz sözleşmenin tarafı olmayan … adına kayıtlı iken tevhid işlemi yapılmıştır. Bu durumda davacının 6 parseli de kapsar şekilde 8 nolu parselin tamamına ilişkin olarak tapu iptâli ve tescil talebinde bulunmaya hakkı bulunmamaktadır. 8 ve 9 parsellerin toplam alanı da 1358 m² olduğu halde dava dilekçesinde 1133 m² için talepte bulunulmuş olduğundan davacının da 6 parselden gelen miktara ilişkin bir talebinin bulunmadığı da açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda 6 parselden gelen miktarı da kapsar şekilde tüm tapunun iptâline karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı nedenidir.
3 – Davacının gecikme tazminatı niteliğinde olan kira kaybına ilişkin talebi menfi zarar kapsamında olmayıp müspet zarar niteliğindedir. Sözleşme davacı ile davalılardan Saadettin arasında yapılmış olup fesih konusunda iradelerin birleştiği anlaşılmaktadır. Fesih halinde müspet zararlar istenemez. Gecikme tazminatı da müspet zarar kapsamında olup fesih halinde istenemeyeceği halde buna ilişkin talebin de kabulü doğru olmayıp bu yönden de hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının tüm, davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bent uyarınca davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilâm harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 06.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Tag; KKIS nin Feshi Halinde Kira Tazminatı