Trafik kazasında kusur şartı yerine gelmez ise kusursuz olan sürücü, araç sahibi ve sigorta şirketinin sorumluluğuna gitmek mümkün olmayacaktır. Dava aşamasında alınacak bilirkişi raporuyla tespit edilecek kusur oranları, sorumluluğun poliçe kapsamında kalmasında en önemli rol oynayan unsurdur. Eğer aracı sevk ve idare eden kişi kazada kusurlu değil ise bu durumda işleten ve dolayısıyla işletenin sorumluluğunu üzerine almış Sigorta Şirketi de sorumlu tutulamayacaktır. Sonuç olarak aracın sürücüsünün kusursuz olması durumunda zarar poliçe kapsamı dışında kalacaktır. Ancak önemle belirtmek gerekir ki, sadece sürücünün kusursuz olması sorumluluğun bertaraf edilebilmesi için yeterli değildir. Ayrıca, KTK 86’ncı maddesinde de belirtildiği üzere araçtaki bir bozukluğun kazayı etkilemiş olmaması gerekmektedir.
Madde metninden anlaşılacağı üzere işletenin ve bağlı bulunduğu teşebbüsün sahibi öncelikle, işletilme halinde olan araçların meydana getirdiği kazalardan doğan sorumluluğundan kurtulabilmesi için, kazanın meydana gelmesinde kendisine veya eylemlerinden sorumlu bulunduğu kimselere yüklenebilecek bir kusur bulunmamalı ve araçtaki bozukluk, kazanın oluşumunda rol oynanamamalıdır. Trafik Kazasında Kusur ‘un varlığı veya bozukluğun yokluğu kanunda ön koşul olarak belirtilmiştir. Bu koşulların varlığı halinde işleten ve bağlı bulunduğu teşebbüs sahibinin hiçbir halde sorumluluktan kurtulabilmesi mümkün değildir. Söz konusu önkoşulların sağlanması durumunda işleten ve bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, illiyet bağının, mücbir sebep, üçüncü kişi veya zarar görenin ağır kusuru ile kesildiğini de kanıtlamak zorundadır.[1]
[1] KILIÇOĞLU, A. M.: age, sh. 288 vd.; AŞÇIOĞLU, Ç.: age, sh. 82 vd.
Tag; Trafik kazasında kusur