Tedbir Nafakası İcra Takibine konu edilirken genelde mahkeme kararı olması gerekçesi ile ilamlı icra takibi yapılmaktadır. Ancak ara karar ile verilen tedbir nafakasının ilamlı icraya konu edilebilmesi mümkün olmamakla beraber eğer yerel mahkeme tarafından nihai kararda tedbir nafakasına ilişkin hüküm verilmiş ise artık bu karar ilamlı icraya konu edilebilir.
Diğer bir ifade ile tedbir nafakası icra takibine konu edilirken eğer ara kararla verilen nafaka söz konusu isi ilamsız icra takibi, nihai karar ile verilen nafaka söz konusu ise ilamlı icra takibi yapılabilecektir.
Nitekim aşağıda yer alan Yargıtay kararında da ara karar ile verilen tedbir nafakasının ilamlı icraya konu edilemeyeceği açıkça belirtilmiştir.
Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 2018/ 6085 E., 2019 / 4240 K. ve 13.03.2019 tarihli kararında
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı icra yoluyla takipte, borçlunun; sair şikayetleri yanında, takip dayanağının … 3. Aile Mahkemesinin 2015/273 Esas sayılı dosyasından 17.12.2015 tarihli ara kararı olduğu, ancak anılan kararın ilamlı icra takibine konu edilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece; şikayetin reddine hükmolunduğu görülmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/1. Maddesinde; “…Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür…” hükmüne, 301/2. maddesinde de; “Taraflardan her birine verilen hüküm nüshası ilamdır.” hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 38. maddesinde ise, ilam mahiyetini haiz belgeler “Mahkeme huzurunda yapılan sulhler, kabuller ve para borç ikrarına havi resen tanzim edilen noter senetleri ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler” olarak sayılmış olup bu hükümde mahkeme ara kararlarının ilam niteliğinde olduğu belirtilmemiştir.
Buna göre; tedbir nafakasına ilişkin ara karar ilam olmadığı gibi, ilam mahiyetini haiz belgelerden de değildir. Dolayısıyla ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olmadığından ilamlı takip konusu yapılamaz. Ancak ara kararlar, İİK’nun 68. maddesindeki belgelerden olduğundan ve kararın bütününü ihtiva ettiğinden genel haciz yolu ile takibe konulması mümkündür.
Somut olayda, takip dayanağı olarak; … 3. Aile Mahkemesinin 2015/273 Esas sayılı dosyasında görülen boşanma davasının, müşterek çocuk … için hükmolunan 2000,00 TL tedbir nafakası konulu ara kararının gösterildiği, işbu hükmün alacaklı tarafından ilamlı takibe konu edildiği ve icra müdürlüğünce de ilamlı takiplere dair örnek 4-5 icra emrinin borçluya tebliğe gönderildiği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, takip tarihindeki durum ve dayanak belge nazara alınarak, ara karara dayalı olarak ilamların icrası yolu ile takip başlatılmayacağı ve icra emri gönderilemeyeceği yönündeki borçlu şikayetinin kabulü ile, icra emrinin iptaline karar verilmesi yerine, yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.