Satılan aracın kaskosu yeni araca geçmez. Ancak aşağıda detaylıca değinileceği üzere yapılan satış işlemlerine göre kasko iptal olmayacak satılan araçta mevcut kalacaktır.
Mal sigortalarını düzenleyen eski TTK 1303’üncü maddesinde, “Mukavele müddeti içinde sigorta edilen malın sahibi her hangi bir surette değişmişse, mukavelede aksine hüküm olmadıkça sigortadan doğan hak ve borçlar o malın rizikosu kendisine ait olduğu tarihten itibaren yeni sahibine intikal eder.” hükmüne yer verilerek malın sahibinin değişmesi durumunda, yeni malikin sigorta sözleşmesinin tarafı haline geleceği belirtilmişti. Ancak belirtilen madde kapsamında değişikliğe gidilerek, 6102 sayılı TTK 1470’inci maddesinde, sigorta edilen menfaatin sahibinin değişmesi durumunda, aksi öngörülmemişse, sigorta ilişkinin sona ereceği düzenlenmiştir. Yapılan bu önemli değişikliğin ardından menfaatin, sahibi tarafından başka bir kişiye devredilmesi durumunda artık sigorta sözleşmesi menfaat sahibini takip etmeyecek, sigortacı ile sigortalı arasındaki sözleşme sona erecektir. Benzer hükme KAKSGŞ C.5 maddesinde yer verilerek, sözleşme süresi içerisinde menfaat sahibinin ilgili mevzuata uygun olarak değişmesi halinde sigorta sözleşmesi menfaat sahibinin değiştiği anda kendiliğinden feshedilmiş olacağı ve feshin hüküm ifade ettiği tarihe kadar geçen sürenin primi gün esasına göre hesap edilip, fazlası sigorta ettirene geri ödeneceği, ancak sözleşmede aksinin düzenlenebileceği belirtilmiştir. Örneğin, kasko sigortası yaptırmış olan araç sahibinin aracını resmi sözleşme ile noterden satması durumunda, kasko sigorta sözleşmesi kendiliğinden sona erecek, yeni malik meydana gelen kaza nedeniyle uğradığı zararı, önceki maliğin taraf olduğu sigorta sözleşmesine dayanarak sigortacıdan talep edemeyecektir.[1]
Menfaatin değişmesi için kişiler arasında hukuken geçerli bir işlemin yapılması gerekmektedir. Aksi halde menfaatinde değiştiğinden söz edilemeyecektir. Yine araç satışının da, 2918 sayılı KTK değişik 20/d madde hükmü uyarınca, noterlerce yapılması gereklidir. Aksi halde devir işlemi geçerli olmayacaktır. Noterler tarafından yapılan işlem mülkiyetin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik siciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi, idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu bir nitelik taşımaz.[2] Araç satışının noter kanalıyla yapılmadığı bu gibi durumlarda geçerli bir satış söz konusu olmayacağı için menfaatin de yeni maliğe geçeceğinden söz edilemeyecektir. Dolayısıyla satıcı durumunda olan sigortalının menfaati devam edeceğinden dolayı sigortacının kasko sigortasından doğan sorumlulukları sona ermeyecektir.
Karar | Haricen Yapılan Satışlarda Satılan Aracın Kaskosu Devam Eder.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2003/11-68 E., 2003/136 K., 05.03.2003 T. Kararında; “Araç maliki yasanın aradığı biçimde değişmediğine, aracı haricen satın alanın ayrı bir sigorta akdine taraf olması olanaklı bulunmadığına göre ortada menfaat sahibi değişikliğinin bulunduğundan da söz edilemez. Şu durumda sigorta sözleşmesinin münfesih olduğunu kabule de olanak yoktur. Kısacası; bu kurallar açık ve ortada iken haricen satın almaya hukuki değer verilerek menfaat sahibinin değiştiğinin ve sigorta akdinin sona erdiğinin kabulü olanaklı değildir.”[3] |
[1] ULAŞ: s. 209-211
[2] Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2003/11298 E., 2003/10966 K. 17.11.2003 T., Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2007/1188 E., 2007/1606 K. 10.5.2007 T., Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2004/814 E., 2004/9914 K. 18.10.2004 T
[3] Aynı yönde karar için bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2004/11-32 E., 2004/55 K., 11.2.2004 T.
NOT: Daha detaylı bilgi için Trabzon Sigorta Avukatı ile iletişime geçebilirsiniz.
Av. Seyyid Hasan ÖZTÜRK