SGK’ya Bildirilen Maaşın Düşürülmesi

SGK’ya bildirilen maaşın düşürülmesi, çoğu zaman işverenlerin prim yükünü azaltmak için kullandığı bir yöntemdir. Ancak yapılan bu işlem, hem işçinin emeklilikte aldığı maaşını etkileyecek hem de SGK’nu zarara uğratacaktır.

Bu durumda işçi tarafından işveren aleyhine çalışması devam ederken yada işten çıktıktan sonra geriye yönelik SGK’ ya bildirilen maaşın düşürülmesi ileri sürülerek dava açılabilir. Açılan bu dava prime esas kazancın tespiti davası olup, bu tür davalarda Yargıtay kararları uyarınca yazılı delil ile ispat zorunluluğu vardır.

SGK’ya bildirilen maaşın düşürülmesi halinde de işçi, salt önceki dönemde daha yüksek maaş bildirimi yapıldığını ileri sürerek, sonraki dönem için aldığı maaş bildirimlerini düzeltebilir.

Nitekim aşağıda yer alan Yargıtay kararında da işçinin SGK’ya bildirilen maaşın düşürülmesi halinde mahkemece, bildirilen miktarın asgari ücrete oranını esas alınıp, düşük bildirilen sonraki dönemlerin de bu miktarla uyumlu olacak şekilde tespit edilmesi gereklidir.

 

Yargıtay 21.Hukuk Dairesi 2018/ 6408 E., 2019 / 7144 K. ve 25.11.2019 Tarihli Kararında

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının ve prime esas kazancının eksik gösterildiğinden gerçek ücretinin tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, fer’i müdahil Kurumu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

KARAR

Davacı, davalı işveren nezdinde 28.05.2003 ile 01.02.2009 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığı halde , 22.10.2007 ile 27.05.2008 tarihleri arasında geçen hizmetinin kuruma bildirilmediğini ve 28.05.2003-01.02.2009 tarihleri arasında prime esas kazancının düşük gösterildiğini belirterek, eksik bildirilen hizmetinin ve prime esas kazancının tespitini talep etmiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işyerinde genel müdür/yurt dışı yatırımlarından sorumlu müdür olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı işyerinden 28.05.2003-22.10.2007 ve 27.05.2008-01.02.2009 tarihleri arasında hizmet bildiriminde bulunulduğu, hizmet cetvelinde prime esas kazanç miktarının 2007 yılı 9.ayına kadar 1.000,00 TL olarak asgari ücretin üzerinde , bu tarihten sonra ise asgari ücret miktarında bildirildiğinin görüldüğü, ücret bordrolarının dosyada bulunmadığı, emsal ücret araştırması yapıldığı,tanıkların dinlendiği anlaşılmaktadır.

Dairemizin 16.11.2015 günlü 2015/616 Esas, 2015/20249 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir, Ancak bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.

Hizmet tespitine yönelik davalarda davacı işçinin çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliği dikkate alınarak, ücretinin ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumuna davalı işveren tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması koşuldur.

Tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmak kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür.

Davacının, bir dönem çalışmasının kuruma işveren tarafından asgari ücretin yaklaşık 2 katı (1.000 TL) prime esas kazanç miktarı üzerinden bildirildiği,dosyada davacının iddia ettiği şekilde en son 5.500 TL prime esas kazançla çalıştığını ispatlayacak yazılı delil bulunmadığı görülmektedir. Kredi almak için bankaya verilen belge yazılı delil başlangıcı kabul edilemeyeceğinden sadece tanık beyanları veya emsal ücret araştırması yapılarak sonuca gidilmesi hukuka uygun değildir.

Davacının 22.10.2007 ile 27.05.2008 tarihleri arasında Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespitine ilişkin olarak mahkemece yapılan araştırma yeterli ve kurulan hüküm doğru bulunmuştur. Ancak, sigorta primine esas kazanç tutarı konusunda, yukarıda belirtilen yönteme uygun irdeleme ve değerlendirme yapılmaksızın, tanık anlatımları ile emsal ücret araştırmasına dayanılarak istemin kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Yapılacak iş, davacının 2007/9 ayına kadar kuruma asgari ücretin üzerinde bildirilen prime esas kazanç miktarı olan 1.000 TL’nin gerçek ücretini yansıttığı kabul edilerek, bu miktarın asgari ücrete oranını esas alıp, bundan sonraki dönemleri de bu miktarla uyumlu olacak şekilde tespit ederek karar vermektir.

O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Canlı Destek
Whatsap Destek
Nasıl Yardımcı Olabiliriz?