Trafik Sigortasında Sigortalı – Sigorta Ettiren

Sigortalı, Sigortacı ve Sigorta ettiren kavramlarını aşağıda açıklamaktayız.

 

Trafik Sigortası Neden Zorunlu

Türk Borçlar Kanunu sözleşme serbestisini kabul etmesine karşın kanunda bazı zarar sigortalarının yapılması zorunlu tutulmuştur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13’üncü maddesinde keyfiyet şöyle açıklanmıştır. “Bakanlar Kurulu, kamu yararı açısından gerekli gördüğü hallerde zorunlu sigortalar ihdas edebilir. Sigorta şirketleri, 20’nci maddenin ikinci fıkrasının (b) bendi ile üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla faaliyet gösterdiği sigorta branşlarının kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamaz.” İfadeden anlaşılacağı üzere yapılan sigortaların zorunlu olmasındaki temel amaç “Kamu Yararı” dır. Gerçek ve tüzel kişileri korumak amacıyla getirilen söz konusu düzenleme sosyal düzeni sağlamak ve kişileri, neden olacağı zarar karşısında korumaktır. Bu çerçevede 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 101’inci maddesinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası yapılması yasal bir zorunluluk olarak öngörülmüştür.

Bu tür zorunlu sigorta sözleşmeleri, yasal zorunlulukla beraber kendiliğinden oluşan sözleşme türü değildir. Sigortacı ile sigorta ettirenin karşılıklı birbirine uygun irade beyanları ile beraber kurulur. Daha önce de belirtildiği üzere trafik sigortasına ilişkin hükümler genel itibari ile emredici olarak düzenlemiştir. Nitekim TTK m. 1486 da koruyucu hükümler getirilmiş, düzenlemede belirtilen bir kısım maddelere aykırı yapılan sigorta sözleşmeleri geçersiz sayılmış, bazı maddelerin ise sigortalı aleyhine değiştirilemeyeceği vurgulanmıştır. Yine KTK m. 111 de, KTK da öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olacağına yer verilerek poliçede düzenlenebilecek hükümler sınırlandırılmıştır.

 

Trafik Sigortasında Sigorta Ettiren

Sigorta sözleşmesinde taraflar ikiye ayrılmaktadır. Buna göre bir tarafta sigortacı yer alırken diğer tarafta sigorta ettiren yer almaktadır. Sigorta ettiren ile sigortalı kavramları uygulamada birbiri içine geçmiş gözükse de aslında belirtilen kavramlar birbirinden farklıdır. Sigorta ettiren, sigorta sözleşmesini yapan ve sözleşme uyarınca prim borçlarını ödeyen kişidir. Sigortalı ise menfaatleri sigorta sözleşmesi ile güvence altına alınan kişidir.

TTK m. 1401’inci maddesinde yer alan genel sigorta sözleşmesinin tanımında, “para ile ölçülebilir bir menfaat” kavramı kullanılarak, menfaatin sigortalanabileceği vurgulanmıştır. Söz konusu menfaat malın malikine ait olabileceği gibi yine para ile ölçülebilir menfaati olan kiracı, komisyoncu, malın muhafaza kaydıyla satışını yapan kişi de olabilmektedir. Bu kişilerin sınıflandırılması için 2918 s.k. 91’inci maddesinde düzenleme yapılmış, “İşletenlerin” sorumluluklarının karşılanması için zorunlu sigortayı yaptırmaları gerektiği vurgulanmıştır.

 

Trafik Sigortasında Sigortacı

Sigortacı, sigorta sözleşmesi uyarınca prim karşılığında rizikoyu üstlenen şirket olarak tanımlanır. TTK m. 1401 de sigorta sözleşmesinin tanımını yapılarak, sigorta şirketinin edimlerine yer verilmiştir. Hazine Müsteşarlığı tarafından 28.10.2007 tarihli ve 26684 sayılı resmi gazetede yayımlanan Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik’in 4’üncü maddesinde ise sigortacı, belli bir prim karşılığında sigorta sözleşmesi ile risk üstlenen kişi olarak tanımlanmıştır.

Yine sigortacılık kanununda sigorta şirketlerinin ancak kooperatif ya da anonim şirket olarak kurulabileceğine yer verilmiştir. Hüküm çerçevesinde sigorta faaliyeti, söz konusu tüzel kişiler dışındaki başka kişiler tarafından yürütülmesi mümkün değildir.

TTK m. 1402, karşılıklı sigortayı düzenleyerek, “Birden çok kişinin birleşerek, içlerinden herhangi birinin, belli bir rizikonun gerçekleşmesi durumunda doğacak zararlarını tazmin etmeyi borçlanmaları karşılıklı sigortadır. Karşılıklı sigorta faaliyeti ancak kooperatif şirket tarafından yürütülebilir.” hükmünü öngörmüştür. Madde uyarınca birden çok kişinin bir araya gelerek kurduğu kooperatif, ancak kendi üyelerini sigortalayabilmektedir. Üyeler dışında üçüncü bir kişinin kooperatif tarafından sigortalanabilmesi için Hazine Müsteşarlığı’ndan izin alınması gereklidir.

Sigorta şirketlerinin sigortacılık faaliyeti dışında başka bir işle iştigal etmeleri mümkün değildir. Ancak sigorta şirketleri, SK. m. 5/2 uyarınca Hayat Sigortası ve Hayat Dışı Sigortası gruplarından yalnızca birinde faaliyet gösterebilir. Yine söz konusu şirketlerin her faaliyeti Hazine Müsteşarlığı tarafından denetlenmekte olup, ruhsat verilmesi, ruhsatın iptali, ana sözleşmede değişiklik yapılması, hisse devri yapılması, tasfiyesi, birleşmesi, devredilmesi, iflası v.b. faaliyetleri Hazine Müsteşarlığının ve Bakanlığın denetimi kapsamında yapılmaktadır.

Sigorta şirketleri yerli olabileceği gibi yabancı da olması mümkündür. Bakanlar Kurulu tarafından alınan, 3 Ağustos 2007 tarihli ve 26602 resmi gazetede yayınlanan, Sigortacılık Sektöründeki Uluslararası Faaliyetlere İlişkin Karara göre, yabancı sigorta şirketleri ancak şube açmak suretiyle Türkiye’de faaliyet göstermelerinin mümkün olduğu ancak bunun karşılıklılık esasına bağlı olduğu, açılacak ilk şubenin izne tabi olduğu, ikinci ve müteakip açılacak şubelerin ise izne bağlı olmadığı belirlenmiştir.

KTK m. 101 uyarınca zorunlu mali sorumluluk sigortası ancak Türkiye’de kaza sigortası dalında çalışmaya yetkili olan sigorta şirketleri tarafından yapılabilecektir ve söz konusu şirketler yasa kapsamında sözleşme yapmakla yükümlü tutulmuştur. Burada yasa koyucu tarafından kamu yararı göz önünde tutularak, kaza sigortası dalında faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin sözleşme yapmaktan kaçınamayacağı hüküm altına alınmıştır. Sözleşme yapma zorunluluğu, kesinlikle sigorta ettirenin talep ve şartları doğrultusunda sözleşme yapılması şeklinde anlaşılmaması gereklidir. Hazine Müsteşarlığı tarafından yayımlanan “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde azami prim tutarları ve asgari teminat tutarları göz önüne alınarak sözleşme yapılabilir.

 

Trafik Sigortasında Sigortalı

Daha önce de ifade edildiği üzere menfaat kavramı göz önüne alınarak, kişilerin motorlu araçlarıyla üçüncü kişilere verdikleri zararlar dahilinde, işleten sıfatıyla sigorta sözleşmesi yapması mümkündür. Söz konusu menfaat bir kişiye ait olabileceği gibi birden fazla kişiye de ait olabilmesi mümkündür. Örneğin, kişinin kendi menfaatini değil de, başkasının menfaatini sigorta ettirmesi durumunda sigortalı sıfatı menfaati korunan kişiye ait olacaktır. Bu sebeple sigorta ettiren ile sigortalının her zaman aynı kişi olmaması da olağandır. Ancak günümüzde bu ayrıma dikkat edilmeksizin sigorta ettiren ve sigortalı aynı kişi olarak poliçeye yazılmaktadır.

 

Canlı Destek
Whatsap Destek
Nasıl Yardımcı Olabiliriz?