Arabuluculuk Nedir?

ARABULUCULUK NEDİR

En kısa tanımıyla arabuluculuk nedir sorusunun cevabı; tarafların, bir veya daha fazla arabulucunun yardımı ile bir anlaşmaya varmak için ihtilaflı meseleler üzerinde görüşme yaptıkları bir uyuşmazlık çözüm sürecini ifade eder[1]. Geniş tanımı ile arabuluculuk nedir sorusunun cevabı; yasal düzenlemelerin yada tarafların verdiği yetki ile tarafları bir araya getiren tarafsız üçüncü kişi vasıtasıyla tarafların, tarafsız bir ortamda aralarındaki uyuşmazlığı müzakere edebildiği, müzakereler sırasında tarafların kendilerini ifade edebilmelerinin kolaylaştırıldığı, tarafların kendi menfaatlerini yapılan görüşmeler sırasında tespit edebildiği,  müzakerelerin devamı ve nihai uyuşmazlığın çözümü hususlarında karar verme yetkisinin taraflara ait olduğu uyuşmazlık çözüm yöntemidir.

Uyuşmazlığın tarafı olan kişiler çoğunlukla uyuşmazlık ortaya çıktıktan sonra birbiri ile sınırlı sayıda ve yöntemle iletişime geçerler. Ancak kurulan iletişimde taraflar, daha çok kimin haklı kimin haksız olduğu hususlarında tartışırlar. Diğer bir ifade ile taraflar, kendi haklı olduğu hususlara odaklanarak fikirlerini karşı tarafa kabul ettirmeye çalışırlar. Kimsenin müdahil olmadığı söz konusu müzakereler sonucunda taraflar, her iletişim sonucunda karşı tarafa daha mesafeli ve ön yargılı olarak müzakereleri sonlandırır ve nihayetinde artık iletişim kuramaz hale gelirler. İletimin bittiği yerde taraflar, artık üçüncü bir otoritenin müdahalesi ile beraber haklıyı bulma çabasına girerler ki bu otorite günümüzde çoğunlukla mahkemeler tarafından sağlanmaktadır.

Günümüzde mahkemede görülen davalar, harç ve giderler bakımından oldukça pahalı olmasının yanında yargının yükü de göz önüne alındığında oldukça uzun sürmektedir. Nitekim taraflar, dava sonunda verilen kararlardan da her zaman memnun kalmayabilmektedir. Bunun sonucunda taraflar, gerek dava aşamasında, gerekse dava bittikten sonra birbirleri ile iletişimini koparmış olarak hayatlarına devam etmektedir. İşte bu aşamada Arabuluculuk nedir sorusunun cevabı aranarak alternatif bir uyuşmazlık çözüm yönteminin benimsenmesinin hem taraflar hem de devlet için daha yararları olacağı düşünülmüştür.

Yukarıda da bahsedildiği gibi taraflar arasında, üçüncü bir otoritenin olmadığı ve taraflar arasındaki iletişimin tamamen taraflar tarafından sağlandığı görüşmeler, doktrinde kabul edildiği üzere diğer bir  alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olan müzakere olarak adlandırılabilecektir. Her zaman müzakere yöntemi ile uyuşmazlıklar çözülemediği için ise ülkemizde, 6325 sayılı "Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu" kabul edilerek "Arabuluculuk Çözüm Yöntemi" uygulanmaya başlanmıştır.

 

ARABULUCULUK KANUNUNDA ARABULUCULUK NEDİR SORUSUNUN CAVABI

6325 sayılı kanunda Arabuluculuk Nedir sorusunun cevabı şu şekilde tanımlanmıştır; "Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması hâlinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemini" ifade eder.

Yukarıda yer alan arabuluculuk nedir sorusunun cevabını veren kanun maddesine göre Arabulucu görüşmelerin yapılabilmesi için masa etrafında, en az iki tarafın olması, ortada tarafların arasında uyuşmazlığın söz konusu olması ve tarafların uyuşmazlığının çözümünde yardım olabilecek ve tarafların aralarındaki iletişimin devamını sağlayan tarafsız ve gerekli eğitimleri almış bir Arabulucunun bulunması gereklidir.

 

ARABULUCULUK GÖNÜLLÜ BİR SÜREÇTİR

Arabuluculuğun temel ilkelerinden olan "Gönüllülük" ilkesi gereğince arabuluculuk sürecine ve toplantılara katılıp katılmamak hususunda tüm inisiyatif taraflardadır. Arabulucu hiçbir şekilde tarafları toplantıya katılmaya zorlayamaz. Arabulucunun tek yapabileceği tarafları toplantıya davet etmektedir. Davet sonrasında toplantıya taraflardan birinin yada tamamının katılmaması halinde tarafların, aralarındaki uyuşmazlığı arabuluculuk yöntemi ile çözmek istemediği şeklinde yorumlanmalıdır. Gönüllülük ilkesinin bir istisnası dava şartı arabuluculuk kapsamında kanunumuzda benimsenmiş ve ihtiyari arabuluculuğun aksine dava şartı arabuluculukta arabuluculuk yoluna başvurmak ve ilk toplantıya katılmak zorunlu tutulmuştur.

 

DAVA ŞARTI ARABULUCULUK NEDİR

Taraflar arabulucuya dava açılmadan önce yada dava aşamasında başvurabilirler ancak dava şartı arabuluculukta uyuşmazlığın çözülmesini isteyen taraf arabuluculuk yoluna başvurmak zorundadır. Dava açılmadan önce zorunlu olarak dava şartı arabuluculuğa başvurulması gereken haller şunlardır.

  • Bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.(7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu m. 3/1)
  • 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
  • Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (6502 sayılı kanun m. 73/a)

Uyuşmazlığın çözümünü isteyen taraf, yukarıda yer alan uyuşmazlıklar için dava şartı arabuluculuğu başvurduktan sonra dava açabilmesi için dava açan taraf, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. (6325 s.k. m. 18/A/2)

 

ARABULUCULUKTA MENFAAT KAVRAMI

Arabulucu, yapılan müzakerelerde tarafların kendi menfaatinin ne olduğunu ortaya çıkarmaya çalışacak ve tarafların kendi menfaatlerinin farkına varmasını sağlayacaktır. Taraflardan birinin tamamen müzakereye kapalı olması halinde dahi arabulucu, soracağı açık uçlu sorular ile tarafın, "acaba buradan anlaşma ile ayrılmam benim için daha yararlı olur mu?" sorusunu kendisine sordurmasını sağlayarak daha menfaatine olan hususu tespitini sağlayacaktır.

[1] Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Konusunda Rec (2002) 10 Sayılı Tavsiye Kararı. Ayrıca bk. Hukuki ve Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuğun Belirli Yönlerine İlişkin 21 Mayıs 2008 Tarihli Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Yönergesi (2008/52/EC) madde 3/a.

Arabuluculuğa Elverişli Olmayan Konular

Arabuluculuğa Elverişli Olmayan Konular ın tespiti için öncelikle Arabuluculuğa elverişli konuların tespiti gereklidir. 6325 sayılı kanun m.1/2 ye göre  "tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır. Şu kadar ki, aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıklar arabuluculuğa elverişli değildir."

Kanunun tanımından da anlaşılacağı üzere "Tarafların Üzerinde Tasarruf edebileceği Uyuşmazlıklar" da arabuluculuk yoluna başvurulması mümkündür. Tanımın tersini ele aldığımızda "Tarafların Üzerinde Tasarruf edemeyeceği Uyuşmazlıklar" arabuluculuğa elverişli olmayan konular dan olmayacaktır. Kişinin üzerinde tasarruf edemeyeceği hususlarda devletin müdahalesi söz konusu olur. Bu sebeple kişi kendi inisiyatifi ile uyuşmazlığını kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı olabileceği için çözemeyecektir. Aynı husus TBK m. 27 de düzenlenen sözleşme özgürlüğünün istisnası olarak düzenlenen maddede de kabul etmiştir.

Arabuluculuğa elverişli olmayan konular maddeler halinde aşağıda sayılmıştır.

  • Boşanma, velayet, yaş, cinsiyet, tapuda isim ve benzeri kayıt düzeltme davaları,
  • Aile içi şiddet iddiasını içeren uyuşmazlıklar,
  • Babalık davası, evliliğin feshi,
  • Vesayete ilişkin davalar,
  • Hizmet tespiti davaları,
  • Evlat edinme davaları,
  • İmar Kanunundan kaynaklanan davalar,
  • Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunundan kaynaklanan davalar,
  • Kat mülkiyetinden kaynaklanan bazı davalar,
  • İflâs ve iflâsın ertelenmesi davaları,
  • İş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan bazı davalar.

Arabuluculuğa elverişli olmayan konular dır.

Yukarıda sayılanlar dışında arabuluculuğa elverişli olmayan konular da mevcuttur. Yukarıda sayılanlar uygulamada en çok rastlanan davalardan olduğundan arabuluculuğa elverişli olmayan konular örnekleme yöntemi ile yukarıda yer verilmiştir.

Arabuluculuğa elverişli olmayan konular kapsamında bir uyuşmazlık gelmesi halinde arabulucu, henüz başvuru aşamasında uyuşmazlığı inceleyerek dosyayı kabul etmemesi gereklidir.

Diğer taraftan dava şartı arabuluculuk kapsamında dosyanın Arabuluculuk Bürosu tarafından gönderilmesi halinde arabulucu, uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olmadığını tespit etmesi halinde uyap arabulucu portal üzerinden dosyayı "Arabuluculuğa Uygun Olunmaması" seçeneği seçilerek dosyanın kapatılması gereklidir. Ancak burada arabulucu, uyuşmazlığın dava şartı arabuluculuk kapsamında olmaması ile arabuluculuğa elverişli olamayan konular ı karıştırmamalıdır. Uyuşmazlık arabuluculuğa elverişli olup dava şartı kapsamında değilse bu durumda arabulucu, dosya türü değişikliği yaparak "ihtiyari arabuluculuk dosyası" nı seçerek dosyayı kapatması gereklidir.

 

Arb. Seyyid Hasan ÖZTÜRK

Arabulucunun Önemli Yönleri

Arabuluculuğun olumlu yönleri aşağıda kısa başlıklarla ele alınmıştır.

ARABULUCULUĞUN OLUMLU YÖNLERİ

Menfaat ve İhtiyaç Odaklı Karşılıklı Kabul Edilmiş Bir Çözüm

Uyuşmazlığın tarafı olan kişiler çoğunlukla uyuşmazlık ortaya çıktıktan sonra birbiri ile sınırlı sayıda ve yöntemle iletişime geçerler. Ancak kurulan iletişimde taraflar, daha çok kimin haklı kimin haksız olduğu hususlarında tartışırlar. Diğer bir ifade ile taraflar, kendi haklı olduğu hususlara odaklanarak fikirlerini karşı tarafa kabul ettirmeye çalışırlar. Kimsenin müdahil olmadığı söz konusu müzakereler sonucunda taraflar, her iletişim sonucunda karşı tarafa daha mesafeli ve ön yargılı olarak müzakereleri sonlandırır ve nihayetinde artık iletişim kuramaz hale gelirler. İletimin bittiği yerde taraflar, artık üçüncü bir otoritenin müdahalesi ile beraber haklıyı bulma çabasına girerler ki bu otorite günümüzde çoğunlukla mahkemeler tarafından sağlanmaktadır.

Günümüzde mahkemede görülen davalar, harç ve giderler bakımından oldukça pahalı olmasının yanında yargının yükü de göz önüne alındığında oldukça uzun sürmektedir. Nitekim taraflar, dava sonunda verilen kararlardan da her zaman memnun kalmayabilmektedir. Bunun sonucunda taraflar, gerek dava aşamasında, gerekse dava bittikten sonra birbirleri ile iletişimini koparmış olarak hayatlarına devam etmektedir.

Ancak arabuluculuk sürecinde Arabulucu, yapılan müzakerelerde tarafların kendi menfaatinin ne olduğunu ortaya çıkarmaya çalışacak ve tarafların kendi menfaatlerinin farkına varmasını sağlayacaktır. Taraflardan birinin tamamen müzakereye kapalı olması halinde dahi arabulucu, soracağı açık uçlu sorular ile tarafın, “acaba buradan anlaşma ile ayrılmam benim için daha yararlı olur mu?” sorusunu kendisine sordurmasını sağlayarak daha menfaatine olan hususu tespitini sağlayacaktır.

Menfaat ve ihtiyaç odaklı yaklaşım, aşağıda açıklandığı gibi masraftan ve zamandan tasarruf sağlayacağı için taraflara uyuşmazlığın getireceği stresi de azaltmaktadır. Arabuluculuk sonunda yapılan anlaşmaların, gönüllü olarak yerine getirilme ve taraflar arasındaki dostane ve sürekli ilişkileri koruma olasılığı daha yüksektir [Hukuki ve Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuğun Belirli Yönlerine İlişkin 21 Mayıs 2008 Tarihli Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Yönergesi (2008/52/EC)].

 

Zamandan Tasarruf

Bilindiği üzere günümüzde dava açılması halinde önce  cevap dilekçesi ve yargılama usulüne göre cevaba cevap dilekçeleri verilmektedir. Söz konusu dilekçeler verildikten sonra mahkemeler duruşma günü vermektedir. Duruşma günü geldiğinde ise öncelikle ön inceleme duruşmasında ilk itirazları inceleyerek eksik hususlar giderilmekte varsa tanıklar daha sonraki duruşmada dinlenmektedir. Konusuna göre ise bir yada birden fazla bilirkişi incelemesi yapılmaktadır. Mahkeme karar verdikten sonra dahi istinaf ve temyiz yollarına başvuru yapılarak mahkeme kararının denetimi sağlanmaktadır. Davanın açılmasından itibaren dosyanın kesinleşinceye kadar anılan bu süreç, en iyi ihtimal ile 2 sene sürmektedir. Yeri geldiğinde ise 10-15 yıla kadar uzayabilmektedir. Dava sürecinde taraflar yıpranmalarının yanında alacakları da enflasyon karşısında erimektedir.

Ancak arabuluculuğun olumlu yönleri nden biri de bu uzun uzadıya zamana yayılan dava sürecine gerek kalmadan tarafların arasındaki uyuşmazlığı arabulucu vasıtasıyla en erken 1 saatte, en fazla 1 ayda çözebilmesidir. Anlaşma halinde alacağına yada hakkına en kısa zamanda kavuşan taraf, hem yıpranmamış hem de alacağına hemen kavuştuğundan parası enflasyon karşısında erimemiş olacaktır.

 

Masraftan Tasarruf

Dava sürecinin yıllara yayılması nedeniyle taraflar, kendi avukatına, davayı kısmen kaybetmesi halinde karşı avukata, mahkemeye, bilirkişilere oldukça yüksek para ödemektedirler. Sayılan bu harç, gider ve ücretler üst üste koyulduğunda arabuluculuk sürecine göre oldukça masraflıdır. Bu sebeple 1 saat yada 1 ay içinde çözülebilecek uyuşmazlığınız için anlaşma halinde arabulucuya vereceğiniz cüzi ücret ile dostane olarak aranızdaki uyuşmazlığı çözebilirsiniz.

 

Kontrolün Taraflarda Olması

Dava aşamasında taraflar delillerini dosyaya sunduktan sonra karar verme ve süreci yönetme yetkisi hakimlerdedir. Kontrolünüz altında olmayan süreçten yıpranarak biran için davadan vazgeçmek isteseniz bile karşı taraf ödeyeceğiniz masraflar, devlete ödeyeceğiniz harçlar ve dava aşamasında yaptığınız masrafları düşündüğünüzde bu fikrinizi gerçekleştiremezseniz.

Ancak arabuluculuğun olumlu yönleri nden biri de arabuluculuk sürecinde kontrolün tamamen taraflarda olmasıdır. Taraflardan biri yada tümü arabuluculuk sürecinin devam ettirmeme kararı alırsa süreç sona erecektir. Yine taraflar arabulucunun yardımı ile kendi menfaatlerini tespit ederek uygun bir anlaşma zemini oluşturabilecektir. Anlaşma yapılması halinde arabulucunun tuttuğu tutanak mahkeme kararı yerine geçecek ve taraflar ödemeyi yada yapmayı taahhüt ettiği edimi yerine getirmekten kaçınamayacaktır. Bu şekliyle yapılan görüşmelerde taahhüt edilen edimler garanti altına alınmış olacaktır.

 

Gizlilik

Dava aşamasında verilen beyanların tamamı yargılamanın aleniliği ilkesi  gereğince halka açıktır. Bu sebeple taraflar aleyhine ileri sürülen incitici, gerçek dışı ifadeler herkes tarafından elde edilebilir. Yine dava aşamasında tarafların ağzından çıkan her husus delil niteliğinde olduğundan mahkemece göz önüne alınır ve beyan eden taraf aleyhine kullanılabilir.

Ancak bu çerçevede arabuluculuğun olumlu yönleri nden biri de arabuluculuk sürecinde kullanılan belgelerin ve ifadelerin tamamının "Gizlilik İlkesi" kapsamında gizli kalacak olmasıdır. Diğer bir ifade ile arabuluculuk sürecinde aleyhinize bile olsa kullanacağınız herhangi bir cümle yada incelemeye sunacağınız herhangi bir belge, toplantıya katılanlar dışındaki kişilere söylenemez ve hatta mahkemede kullanılamaz. Aksi durumda hapis cezası söz konusu olacaktır. Tabi ki taraflar ortak irade ile gizliliği kaldırabilirler.

 

Dava Yükünün Azaltılması

Günümüzde küçük-büyük demeden tüm uyuşmazlıklar mahkemelere taşınmakta ve doğal olarak yargının iş yükü her geçen gün daha fazla artmaktadır. Ancak tarafların mahkemeye başvurmadan önce arabulucu vasıtasıyla anlaşmazlıklarını çözmek istemesi ve anlaşmazlığın arabuluculuk sürecinde çözüme kavuşması halinde yargının iş yükü azalacaktır. Bu şekliyle hakimlerin yükü azalacak ve davalar daha hızlı ve doğru kararlar ile sonuçlanabilecektir.

Arb. Seyyid Hasan ÖZTÜRK

Arabuluculuk Ücreti 2022

2022 yılı Arabuluculuk ücreti, 2022 yılı arabuluculuk ücreti tarifesi tebliğin, Resmi Gazete’de yayımlanması ile beraber 1 Ocak 2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Buna göre arabulucunun yapacağı tüm iş ve işlemler için aşağıdaki ücret dışında herhangi bir ücret alınması mümkün olmayacaktır.

2022 ARABULUCUK ÜCRETİ TARİFESİ

 

AİLE, İŞÇİ İŞVEREN VE TÜKETİCİ UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCULUK ÜCRETİ

Tarifeye göre, aile hukuku, işçi-işveren ve tüketici uyuşmazlıklarında arabulucuya, 2 kişinin taraf olması durumunda taraf başına bir saati 200 lira, 3-5 kişinin taraf olması durumunda taraf sayısı gözetmeksizin bir saati 420 lira, 6-10 kişinin taraf olması durumunda taraf gözetmeksizin bir saati 450 lira, 11 ve daha fazla kişinin taraf olması durumunda taraf sayısı gözetmeksizin bir saat için 480 lira ödenecek.

6325 sayılı kanun 18/A/12 uyarınca; Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.

hükmü gereğince Arabulucu iki saatlik ücretin altında ücret alamayacaktır.

Buna göre örnek vermek gerekirse; 2 kişinin taraf olduğu işçi-işveren uyuşmazlığında; taraf başına 1 saatlik ücret 200-TL olacağından, ve kanun gereğince iki saatlik ücretten aşağı ücret alınamayacağından dolayı işçi 400-TL ve işveren 400-TL olmak üzere arabulucuya toplam 800-TL arabuluculuk ücreti ödenecektir. Burada taraflar anlaşırsa 800-TL arabuluculuk ücreti nin tamamını işveren yada işçi de tek başına verebilir.

 

TİCARİ UYUŞMAZLIKLARDA ARABULUCULUK ÜCRETİ

Arabulucu ücreti ticari uyuşmazlıklarda ise 2 kişinin taraf olması durumunda taraf başına bir saati 390 lira, 3-5 kişinin taraf olması durumunda bir saati taraf sayısı gözetmeksizin 800 lira, 6-10 kişinin taraf olması durumunda bir saati taraf sayısı gözetmeksizin 820 lira, 11 ve daha fazla kişinin taraf olması durumunda taraf sayısı gözetmeksizin bir saat için 840 lira olacak.

Buna göre örnek vermek gerekirse; 2 kişinin taraf olduğu ticari uyuşmazlıklarda; taraf başına 1 saatlik ücret 390-TL olacağından, ve kanun gereğince iki saatlik ücretten aşağı ücret alınamayacağından dolayı bir taraf 780-TL ve diğer taraf 780-TL olmak üzere arabulucuya toplam 1.560-TL arabuluculuk ücreti ödenecektir. Burada taraflar anlaşırsa 1.560-TL arabuluculuk ücreti nin tamamını tek taraf tarafından verebilir.

Yukarıda sayılan miktarlar asgari miktar olduğundan dolayı eğer ki taraflar arasında anlaşılan miktarın %6 sı yukarıda arabulucunun alacağı toplam arabulucu ücreti ni aşıyorsa bu durumda aşağıdaki hüküm uygulanacaktır.

Konusu para olan veya parayla değerlendirilebilen hukuki uyuşmazlıkların arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşturulmasının sağlanmasında arabulucuya, üzerinde anlaşılan miktarın ilk 50 bin lirası için bir arabulucu görev yaparsa yüzde 6 ile birden fazla arabulucu görev yaparsa yüzde 9 ödeme yapılacak. Miktar yükseldikçe ödenecek tutar yüzdesel bazda düşecek.

 

SERİ UYUŞMAZLIKLARDA ARABULUCULUK ÜCRETİ

Ancak eğer anlaşılan miktarlar yüksek olsa bile taraflardan birinin aynı olduğu 15 ve üzeri arabuluculuk uyuşmazlıkları tek arabulucu tarafından bir ay içerisinde sonuçlandırılırsa (Örneğin işverenin, 15 işçisi ile arabuluculukta anlaşma yapılması hali) bu durumda arabulucu, her bir uyuşmazlık bakımından, Ticari Uyuşmazlıklarda 1.000,00 TL, diğer uyuşmazlıklarda ise 700,00 TL ücret isteyebilir. Yani örneğin; işveren 15 işçisi ile arabuluculuk anlaşması yaparsa anlaşılan miktarlar ne olursa olsun arabulucu, 15 dosyadan toplam 10.500-TL ücret alabilecektir.

Arb. Av. Seyyid Hasan ÖZTÜRK

Trabzon Arabulucu Faaliyetlerimiz

Trabzon Arabulucu Hizmetimiz kapsamında, tarafların ihtiyacına göre bir yada birden fazla arabulucu görevlendirerek sürecin, gerek toplu gerekse tek tek yapılan görüşmelerle anlaşma ile çözülmesini sağlamaktır.  Trabzon Arabulucu hizmetlerimiz arasında alınan uzmanlık eğitimleri ile beraber kişilere  İş Hukuku, Ticaret Hukuku, Sigorta HukukuTüketici Hukuku, Bankacılık ve Finans Hukuku alanlarında uzman olan arabulucularımız ile hizmet sunmaktayız.

 

İŞVEREN İŞÇİ ALACAKLARI TRABZON ARABULUCU HİZMETLERİMİZ

İşveren tarafından, işten çıkan işçilerin alacak ve tazminatlarının verilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda işveren, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kullanılmayan yıllık izin ücretleri, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ücretleri, hafta tatili ücretleri, işçinin ödenmemiş bakiye ücretleri, prim, ikramiye ve benzeri ücretleri işçiye ödeyerek, işçiden ibraname almaktadır. Ancak imzalatılan ibraname, Yargıtay kararları gereğince çok sıkı koşullar altında ancak geçerli olabilmektedir. Nitekim her halde işçinin, yukarıda yer alan alacaklarının bir kısmının bile eksik ödenmesi halinde alınan ibraname geçersiz olacaktır. Bunun sebebi işçinin, biran önce alacaklarına kavuşmak için her türlü belgeyi işverenin baskısı altında imzalayabilecek olabilmesidir.

İşçinin, imzalayacağı belgelerin mahkemede geçerli olabilmesi için işçi ile işverenin, tarafsız arabulucu aracılığıyla anlaşma yapması gerekir. Aksi halde işveren, imzalatacağı her türlü belgenin mahkemede geçerli olmama ihtimali mevcuttur.

Yukarıda anlatılanlar kapsamında Trabzon arabulucu faaliyetlerimiz kapsamında işverenin, bir veya birden fazla işçisini işten çıkarması halinde yada işçi yada işçilerin kendilerinin istifa etmesi halinde işveren yada işçi, Trabzon arabulucu hizmetlerimizden yararlanarak birbirleri ile anlaşma yoluna gidebilirler.

Trabzon Arabulucu hizmetlerimiz kapsamında İŞVEREN;

  • İşçinin kendisinin istifa etmesi halinde dahi işçi ile arabulucuda anlaşma yoluna gidilmesinde fayda vardır. Çünkü işçinin, kanundan kaynaklanan fazla mesai, hafta tatili, bayram ve genel tatil v.b. ücretlerinden herhangi birinin kısmen dahi ödenmemesi yada işçinin SGK primlerinin eksik ödenmesi halinde işçi, kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Belirtilen sebepten dolayı istifa etmiş işçinin, alacaklarının söz konusu olduğu göz önüne alınarak işveren tarafından arabulucu vasıtasıyla işçi ile anlaşma yoluna gidilmesi yerinde olacaktır.
  • İşçisini haklı nedenle çıkarmış olsa dahi işçi ile arabulucuda anlaşma yoluna gidilmesinde fayda vardır. Çünkü işveren genellikle, devamsızlık, işyeri kurallarına uymama, işveren yada çalışan diğer işçilere karşı suç gerektiren fiiller işlenmesi yada performans düşüklüğü ve benzeri sebeplerle işçiyi işten çıkarabilmektedir. Ancak bunu ispatı ve çıkarma usulü hususunda işveren sıkıntı yaşayabilmektedir. Böyle bir durumda işçi, haksız olarak işten çıkarıldığından dolayı kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanabilmektedir. Belirtilen sebepten dolayı haklı nedenle çıkarılmış olduğu düşünülen işçinin, tazminat ve alacaklara hak kazanabileceği göz önüne alınarak işveren tarafından arabulucu vasıtasıyla işçi ile anlaşma yoluna gidilmesi yerinde olacaktır.
  • İşçinin, herhangi bir alacağının eksik ödenmiş olması, SGK primlerinin eksik yatması yada diğer sebeplerden dolayı haklı nedenle iş akdini fesheden işçi, kıdem tazminatı ve varsa diğer alacaklarına hak kazanacaktır. Bu durumda her halde dava açılmadan önce işçi ile anlaşma yoluna gidilmesi isabetli olacaktır.
  • Bazı durumlarda şubesini - işyerini kapatması yada taşeron olarak aldığı işin sona ermesi halinde işçilerini toplu olarak işten çıkarması halinde, bütün işçilerin eksik alacak ve tazminatlarını vermek zorundadır. Bu halde arabulucu yolu ile işçiler ile anlaşılması şiddetle tavsiye edilir.

Trabzon Arabulucu hizmetlerimiz kapsamında İŞÇİ;

  • Herhangi bir sebepten dolayı işveren ile arasındaki iş akdinin sona ermesinden sonra, işveren tarafından bir arabulucu vasıtasıyla alacaklarının ödeneceği söylenmiş olabilir. Bu durumda işçi, Trabzon arabulucu hizmetlerimize başvurarak işveren ile anlaşma yoluna gidebilir.

Yukarıda sayılan ve yukarıdakilerle sınırlı olmamak üzere diğer sebeplerden dolayı işçi ve işveren, Trabzon arabulucu hizmetlerimiz kapsamında anlaşmaları halinde artık anlaşmaya varılan hususlarda dava açılması mümkün olmayacaktır.

Yine işveren ile işçi, hak edilen gerçek alacak ve tazminat üzerinden anlaşmak zorunda değildir. Tarafların her ikisinin de kabul etmesi halinde ödenmesi gereken alacak ve tazminatın daha altında ödeme yapılacağı hususunda anlaşabilirler.

 

TİCARİ ALACAKLARDA TRABZON ARABULUCU HİZMETLERİMİZ

Şirketlerin kendi arasında, ticari bir iş sebebiyle kişiler arasında yada sigorta tazminat alacaklarında; kişi ve şirketler, uyuşmazlıklarını Trabzon arabulucu hizmetlerimiz vasıtasıyla çözebilirler. Bu halde taraflar anlaşılan tutar üzerinde mutabık ise, arabulucularımız vasıtasıyla gerekli görüşmeler sağlanarak evraklar ivedilikle hazırlanarak en kısa sürede süreç sona erdirilir. Eğer anlaşılan tutar net değilse arabulucularımız vasıtasıyla ve büromuzda yapılacak toplantılar ile tarafların anlaşma aralığında buluşturulması için gerekli arabuluculuk yöntemlerine başvurularak tarafların kazançlı çıkması sağlanabilecektir.

Yukarıda sayılan ve yukarıdakilerle sınırlı olmamak üzere diğer sebeplerden dolayı taraflar, Trabzon arabulucu hizmetlerimiz kapsamında anlaşmaları halinde artık anlaşmaya varılan hususlarda dava açılması mümkün olmayacaktır.

Yine taraflar, hak edilen gerçek alacak ve tazminat üzerinden anlaşmak zorunda değildir. Tarafların her ikisinin de kabul etmesi halinde ödenmesi gereken alacak ve tazminatın daha altında ödeme yapılacağı hususunda anlaşabilirler.

 

DİĞER ALACAKLARDA TRABZON ARABULUCU HİZMETLERİMİZ

Uyuşmazlığın tarafları, arabuluculuğa elverişli olmayan konular hariç olmak üzere diğer her türlü hususlarda Trabzon arabulucu hizmetimize başvurarak aralarındaki husumeti ve uyuşmazlığı sona erdirebilir. Bu halde taraflardan birinin başvurması ve diğer tarafa yapılacak arabuluculuk davetinin kabul edilmesi yada uyuşmazlık taraflarının beraber başvurması halinde arabuluculuk süreci başlatılacak ve taraflara uygun gün ve saatte yapılacak toplantılar ile tarafların arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlayabilecektir.

 

ARABULUCU ÜCRETİ NE KADAR?

Arabulucu ücreti, tarafların anlaşıp anlaşmamasına göre değişiklik gösterecektir. Anlaşmama halinde eğer uyuşmazlık dava şartı arabuluculuk kapsamında ise ve tarafların Trabzon arabulucu hizmetimizi kabul etmesi halinde devlet tarafından karşılanacaktır.

Diğer hallerde Arabuluculuk Ücreti 2022 konulu makalemizden ücretin ne kadar olabileceği hususunda bilgi alabilirsiniz.

Trabzon arabulucu hizmetlerimizden yararlanmak isterseniz iletişim kısmından yararlanarak tarafımıza ulaşabilirsiniz.

 

Arb. Av. Seyyid Hasan ÖZTÜRK

Image

Ceza Hukuku, İcra Hukuku, Ticaret Hukuku, Şirketler Hukuku, İş Hukuku, Sigorta Hukuku, Basın Hukuku, İdare Hukuku, Aile Hukuku, Gayrimenkul ve İnşaat Hukuku, Miras Hukuku ve Tüketici Hukuku başta olmak üzere, çözüm ortaklarımızla birlikte ulusal ve uluslararası tüm mecralarda vekillik sıfatını başarıyla yerine getiren saygın ve kurumsal bir hukuk bürosudur.