Ruhsat alma süresi Yargıtay kararlarında belirlenmiştir. Buna göre Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nde ruhsat alma süresi için herhangi bir hüküm yoksa Yargıtay kararları gereğince 6 ay içinde alınması gerekmektedir.
Buna göre makul süreyi 6 ay belirleyen Yargıtay, sözleşme süresi, inşaat ruhsatının alımından itibaren başlıyorsa inşaat süresine 6 ay ruhsat alma süresi ve 2 aylık inşaata başlama süresi ekleyerek hesap yapmaktadır.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/6306 E., 2018/3024 K. ve 10.05.2018 tarihli kararında;
“İçtihat Metni”
….
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkiline isabet eden dairelerin süresinde teslim edilmediğini, dairelerin geç teslimi halinde her bir daire için aylık rayiç kira tazminatı ödenmesinin kararlaştırıldığını ileri sürerek, gecikme tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; sözleşmede temel atılmasından itibaren 24 aylık sürede teslimin kararlaştırıldığını, ancak henüz temel atılmadığı ve davacı tarafından davalının temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 09.06.2010 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bilindiği üzere, TMK’nun 692. maddesi gereğince, paylı taşınmaz malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi olağanüstü tasarruflardan sayıldığından, oybirliği ile aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Öncelikle sözleşme konusu taşınmaz üzerine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabilmesi ve yapılan sözleşmenin paydaşları ve yükleniciyi bağlayıcı olması için tüm paydaşlarca ya da yetkili temsilcilerince sözleşme imzalanmış olması veya yapılan sözleşmeye “onay” verilmesi zorunludur. Eldeki davada, sözleşmeye konu 4291 ada 1 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydında davacı dışında Yakup Kalalı isimli bir paydaş daha bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, bu paydaş ile sözleşme yapılıp yapılmadığı veya mevcut sözleşmeye onay verip vermediği araştırılarak, sözleşmesi veya onayının bulunmadığının tespiti halinde, davacının sözleşmesi geçersiz olacağı ve geçersiz sözleşmeye dayalı olarak gecikme tazminatı istenemeyeceğinden, davanın bu sebeple reddi gerekirken, bu hususun gözden kaçırılması hatalı olmuştur.
Öte yandan, taraflar arasındaki sözleşmede, kooperatifin inşaatı temel atma tarihinden itibaren 24 ay içinde teslim edeceği kararlaştırıldığı halde, temel atma, başka bir deyişle, ruhsat alma işinin ne kadar sürede yapılacağı karara bağlanmamıştır. TBK’nun 471/1. maddesi hükmü gereğince, yüklenici edimlerini işsahibinin haklı mefaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Sözleşmede, ifaya başlama süresinin belirlenmemiş olması, yükleniciye keyfi davranma hakkı tanımayacaktır. Bu durumda, taraflar arasındaki sözleşmenin, yukarıda açıklandığı üzere yapılacak inceleme sonucu geçerli olduğunun tespiti halinde, Dairemizin yerleşik içtihatları gereğince, ruhsat alma işleminin 6 aylık ve inşaata fiilen başlama ediminin de 2 aylık makul sürede yapılabileceği kabul edilmek suretiyle, davalı yüklenicinin inşaatı teslimde varsa gecikme süresinin ve tazminatının belirlenmesi için konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.